Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Diğer

AİLE YAŞAMI SORUNLARI: AİLE BİRLİĞİNİN BOZULMASI

AİLE YAŞAMI SORUNLARI: AİLE BİRLİĞİNİN BOZULMASI

Tarihsel süreç içerisinde boşanma kavramı pek çok değişikliğe uğramıştır. Bunun temel nedeni toplumsal yapının da değişmesi ve bu değişimlerin aile kavramını yapılandırmasıdır. Özellikle modern dünyanın değişimi ile birlikte aile kavramı parçalanmış ve aile içindeki roller yitirilmiş ya da değişmiştir. Endüstrileşme, kadının iş yaşamına katılması, artan bireyselleşme, kent yaşamı, evliliklerin yeni biçimler kazanması gibi faktörlerle aile de boşanma kavramı da dönüşmüştür. Evlilik kendisini daha bireysel bir kimliğe bırakmıştır.

Boşanma, tanım olarak evlilik birliğinin sonlanması anlamını taşımaktadır. Modern yaşamın yaşattığı değişimler son zamanlarda boşanma oranlarında ciddi değişikliklere neden olmuştur. Sosyal bilimcilerde bundan yola çıkarak, parçalanmış aile, çocukların durumu gibi sorunlara fazlasıyla eğilmeye başlamışlardır. Her alanda boşanma süreci ve sonrası için çeşitli çözüm yöntemleri ortaya sürülmüştür.

Boşanma yarattığı yıkıcı etmenlerle adından söz ettirse de sonrası için bireylerin psikolojik durumunun iyiye gitmesi arka plana atılmaktadır. Boşanma genel olarak kötü ve yıkıcı olarak tanımlanmakta ve hükümetlerin aile yapısını korumak amaçlı yöntemlere başvurması de bu anlamda dikkat çekmektedir. Özellikle dikkat çeken durumsa şudur. Evliliklerin niteliği ve evliliklerdeki bireylerin beklentileri değişmekte ve bu beklentilerin günümüzde karşılanmaması nedeniyle boşanmalarda artış yaşandığı söylenebilir.

Bireyselleşmenin fazla olduğu toplumlarda boşanma oranının yüksel olduğu, kolektif toplumlardaysa daha düşük seyrettiği araştırmacılar tarafından ortaya koyulmuştur. Kolektif toplumlarda hala toplum baskısı, çevre faktörü ağır basmakta ve bireyselleşme daha arka planda yer almaktadır. Refah seviyesinin artmış olduğu toplumlarda boşanmanın arttığı, daha yoksul toplumlarda ise oranın düştüğü gözlenmektedir.

Geçmiş dönemlere bakıldığında evliliği yönlendiren en temel kurumun din olduğu görülür. Dinin etkisiyle evlilik kurumlarında çeşitli yasaklar ve kısıtlamalar mevcuttu. Zaman ilerledikçe din kurumu belirleyiciliğini azalttıkça işler sözlü boşanmalardan yasal boşanma şekline bürünmüştür. Geçmişte çeşitli toplumlarda, kültür farkı nedeniyle boşanma unsurları değişiklik göstermiştir. Şimdilerde ise işler tamamen hukuki çerçeve içerisinde halledilmektedir.

Değişen dünya tüm alanları etkilediği gibi boşanmayı da birebir etkilemiştir. Modern dünyanın getirisi ile birlikte bireyler ekonomik anlamda özgür ve birey olarak kimlik kazanmıştır. Bunlar boşanmanın nedenleri arasında gösterilmektedir. Evlilik biçimlerinin değişimiyle birlikte yaşamanın artması da bir neden olarak gösterilmektedir. Yapılan araştırmalar aile içi rollerin değişiminin de boşanmayı tetiklediğini göstermiştir. Kadına atfedilen ev içi rollerin dışardan satın alınabilmesi, erkeğe atfedilen rollerinse kadın ve erkek tarafından bölüşülmesi süreci devam ettirmiştir.

Yapılan araştırmalar bölgesel olarak farklılık gösterse de genel olarak boşanma nedenlerini şu şekilde sıralamak mümkündür. Evlilik dışı cinsel ilişki, evin geçindirilememesi, çiftlerin aileleriyle bireysel anlaşmazlıklar, alkolik bireyler, rollerin yerine getirilememesi gibi nedenler sunulmaktadır. Ayrıca evlilik yaşı, eğitim düzeyi gibi faktörlerde nedenleri tetikleyen faktörler olarak sunulmaktadır.

Boşanma bireysel sorunlara neden olduğu gibi toplumsal boyutta da sorunlara neden olmaktadır. Boşanma evreleri 6 aşamada incelenmektedir. İlk aşama duygusal boşanmadır. Bu aşamada bireylerin ilişkideki iletişimi biter ve partneri beklentilerini karşılamamaya başlar. İletişimsizlik soğuk davranışlara ve ilgisizliğe dönüşür. İkinci aşama yasal boşanmadır. Bu aşamada çiftler evliliklerini kanun önünde sonlandırır. Üçüncü aşama ekonomik boşanmadır. Bu aşamada bireyler mal varlıklarını ayırır. Ortak bütçe denilen durum sonlanır.

Dördüncü aşama ebeveyn olarak boşanmadır. Bu aşamada çiftler ayrılsa dahi çocukları olduğu müddetçe ebeveynlikleri devam eder. Velayet hakkı belli taraflar tarafından alınsa da ömür boyu aradaki b ağ kesilmez. Beşinci aşama toplumsal boşanmadır. Bu aşamada bireylerin ayrılıkları toplum tarafından kabul edilir ve taraflar rol değişimlerini kabul ederler. Son aşama ise psikolojik boşanmadır.

Çift olarak yaşamaya alışmış bireyler yalnızlığı kabul ederler. Süreç sancılı ve zor olsa da her daim kötü sonuçlanmaz. Boşanma sonrası yaşanan öfke, suçluluk, başarısızlık hissi, gelecek hakkında karamsarlık gibi duyguların yaşanması boşanmanın toplumsal boyutları da olduğunu gösterir.

Boşanmanın taraflar dışında çocuklar üzerine de büyük etkileri bulunmaktadır. Aile birliğinin bir diğer görevi de çocukların refahının arttırılması olarak ifade edilmiştir. Boşanma ile birlikte bu faktör zarar görmektedir. Boşanmış ailelerin çocukları üzerinde yapılan araştırmalara bakıldığında, psikolojik ve fiziksel gelişimde olumsuz yönde etkilenmelerin fazla olduğu görmekteyiz.

Çocuklarda benlik kaygısı, ileride evlenme dönemlerinde benzer sorunlarla karşılaşma ihtimali gibi kaygıların ortaya çıktığı ifade edilmektedir. Bir yandan boşanmaların çocuklar üzerindeki etkisi gözlenirken diğer yanda da aynı sorunlarla kötü evlilik birliği içinde yaşayan çocuklarda da ortaya çıktığını görmekteyiz. Son olarak üzerinde durulması gereken bir diğer durum da boşanan çiftlerin daha mutlu bir yuva, daha kaliteli bir evlilik fikriyle yeniden evlenme durumudur.

 

Bilge Kadın

Bilgekadin.com sitesi içeriği tamamen bilgi amaçlı olup Moda, Sağlık, Pratik Bilgiler ve Yemek Tarifleri hakkında güncel hayata dair merak edilen tüm konuları ele alan ve en doğru bilgileri en güncel haliyle okuyucularına ulaştırmayı amaçlayan moda sitesi.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu